Terörü bitirmesi için terörist başına çağrı yapılmaz.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, terörle mücadelede silah bırakılacağını belirtti. Barış ve adalet vurgusu yaptı. TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Haber Giriş Tarihi: 18.10.2024 11:53
Haber Güncellenme Tarihi: 18.10.2024 11:53
https://www.ortamhaber.com

Değerli basın mensupları, 

İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında “Terörü bitirmesi için terörist başına çağrı yapılmaz. Elbette barış, elbette terör bitsin. Bununla ilgili partimizin hiçbir tereddütü yoktur. Ancak bunun bizim açımızdan çözümü tekdir. Ebediyen silah bırakılacak; sivilimize, askerimize, polisimize dönmüş o namlular gömülecek. Türk adaletine teslim olacaklar.” dedi.

Kavuncu: “Terörü bitirmesi için terörist başına çağrı yapılmaz”

İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, “Terörü bitirmesi için terörist başına çağrı yapılmaz. Elbette barış, elbette terör bitsin. Bununla ilgili partimizin hiçbir tereddütü yoktur. Ancak bunun bizim açımızdan çözümü tekdir. Ebediyen silah bırakılacak; sivilimize, askerimize, polisimize dönmüş o namlular gömülecek. Türk adaletine teslim olacaklar.” dedi. 

İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, gündeme ilişkin TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuştu. 

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Anayasa’nın 3. maddesiyle ilgili yapmış olduğu yorumu, İmralı ile görüşme yapıldığına yönelik iddiaları, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a yönelik çağrıları, Anayasa Mahkemesi’nin, Öcalan’a yönelik sloganları ifade özgürlüğü olarak kabul etmesini ve Barzani’nin Türkiye’ye yaptığı ziyareti hatırlatan Kavuncu, “Tüm bunlar ve daha fazlası yeni bir sürecin arifesinde olduğumuzu gösteriyor. Öyle görünüyor ki, açılım sürecinde yapılan hatalardan da ders alınmamış. Bırakın ders alınmasını, çok daha şuursuzca ve çok daha riskli adımlar atılıyor.” dedi. 

“Terörü bitirmesi için elebaşına çağrı yapılmaz”

Türkiye’deki mülteci sorununa, yaşanan ekonomik burhana ve artan çeteleşmeye işaret eden Kavuncu, “Böyle bir süreçte geçmişte yapılan hatanın tekrarlandığını ve çok daha vahim yerlere varacak sonuçların ortaya çıkma ihtimalini görüyoruz. Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi terörü devlet bitirir. Terörü bitirmesi için terörist başına çağrı yapılmaz. Elbette barış, elbette terör bitsin. Bununla ilgili partimizin hiçbir tereddütü yoktur. Ancak bunun bizim açımızdan çözümü tekdir. Ebediyen silah bırakılacak; sivilimize, askerimize, polisimize dönmüş o namlular gömülecek. Türk adaletine teslim olacaklar.” ifadesini kullandı. 

Dış güçler tehlikesi

“Silahlar ellerde tutulurken yapılacak her türlü arayış geçmişte yaşadığımız o sürecin çok daha vahimini ortaya çıkaracaktır” diyen Kavuncu, “Ne kadar iyi niyetli olursanız olun, sizi dış istihbarat örgütleri rahat bırakmaz. Hani dış güçler diyorlar ya, dış güçlerin devreye gireceği yer burasıdır. Elinde silah tutan terör örgütü ile müzakere ederken, sizi rahat bırakmazlar. Herhangi bir yerde operasyon olur ve her şey elinize yüzünüze bulaşır. Dünyanın her yerinde çözümü böyle olur; silahlar ebediyen gömülür ve adalete teslim olunur.” şeklinde konuştu. 

Kavuncu, bunun dışındaki işleyecek her süreç için “iç siyasete yönelik oy devşirmek amacıyla,ülkenin geleceğini ateşe atan iktidarın çok tehlikeli adımlarıdır.” yorumunda bulundu. 

Olası İstanbul depremi tehlikesi

Malatya’da yaşanan deprem üzerden olası İstanbul depremine değinen Kavuncu, “İstanbul’da 650.000 riskli binadan bahsediliyor. Şubat 2023 verilerine göre 200.000 yapının yedi ve üzeri şiddetindeki depremlerde ağır hasar göreceğini biliyoruz. Bir tehdit varsa asıl tehdit burada. Ancak hiçbir şey yapılmıyor. Kentsel dönüşüm çok yavaş ilerliyor. Bugünkü yetkililer bunun vebalini taşıyacak.” dedi.

“Göz göre göre ölümü bekliyorlar”

Esenler, Bağcılar gibi gelir düzeyi düşük semtlerdeki vatandaşların, binalarının yıkılacağını bilmesine rağmen finans mekanizması olmadığı için göz göre göre ölümü beklediklerini söyleyen Kavuncu, “Belediye bir çaba içerisinde. Kamu bankalarından uygun şartlarda kredi konusunda bir talepte bulunmuş ama cevap yok. Kamu bankalarının kanunen cevap verme mecburiyet var. Bu iş siyaset üstü bir konudur.” şeklinde konuştu. 

İstanbul için çözüm önerisi

Çözüm önerilerini hatırlatan Kavuncu, “Sadece İstanbul’da milyarlara dolarlık gayrimenkul satışı yapılıyor. Devlet alıcı ile satıcı arasında geçici bir hesap açsın ve bunları toplasın. Devlet alıcıya ‘aldığın mülkte bir sıkıntı yok’ desin. Kesmesi gereken vergiyi de satıcıdan kessin. Bu şekilde oluşacak fondan milyarlarca dolarlık bir kaynak elde edilir. Bu finansman enstrümanı ile İstanbul’da kentsel dönüşüme tabi tutulması gereken birçok bina yenilenebilir.” ifadesini kullandı. 

“Türkiye’de kurumlara güven ortadan kalktı”

2024 Nobel Ekonomi Ödülü'ne, kurumların oluşumu ve refaha etkilerine ilişkin çalışmalarından dolayı Daron Acemoğlu layık görüldüğüne işaret eden Kavuncu, “Kurumlarda iki yol var. Kapsayıcı, açık ya da elindeki imkanları sadece belli bir kesimin menfaatleri için kullanan kurumlar. Eğer ilkini tercih ederseniz yaratıcı bireyler ortaya çıkıyor. Ancak ikincisini tercih ederseniz kurumlar güvenini kaybediyor. Acemoğlu’nun tanımlarına göre Türkiye’deki kurumların birçoğunun ikinci tanıma girdiğini görüyorsunuz. Türkiye’de halkın kurumlara olan güveni kaybolmuş durumda. Böyle bir ortamda problemleri çözebilecek adımları atmaya imkanınız olmuyor.” dedi. 

Kamu Denetleme Kurumu’nun raporunu hatırlattı

AK Parti iktidarında hayata geçmiş olan Kamu Denetleme Kurumu’nun raporuna göre, en çok başvurunun ‘kamu personeli rejimi’yle ilgili olduğuna dikkat çeken Kavuncu, “Acemoğlu’nun kurumların kapsayıcılığı ile yaptığı tespitin tam karşısında bir durum. İnsanlar ‘bulunduğum kurumda liyakat esaslı bir atamaya tabi tutulmadım’ diyor. Bunun büyük çoğunluğu da nepotizm. Adam kayırma. Onun için gençler bu ülkeyi ter ediyor.” değerlendirmesini yaptı. 

TBMM Başkanı Kurtulmuş’a tepki

“Anayasa’nın ilk 4 maddesi ile uğraşmak yerine, 3. maddesi hakkında yorum yapmak yerine Türkiye’nin temel yapısını koruyan bu maddelerle uğraşmak yerine, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile uğraşın” diyen Kavuncu, TBMM Başkanı Kurtulmuş’un ‘seçkinlerin devleti’ ifadesine yönelik ise “Dünyada, Türkiye’deki seçkinlerin devleti tanımına uyacak daha güçlü bir yapı yoktur. Seçkinlerin devletinden bahsedecekseniz bunun sebebi ‘dokundurtmayız’ dediğimiz maddeler değil,  bunun sebebi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir.” dedi. 

“Utanacağız bir kanunu neden çıkardınız”

Gebze ve Ümraniye’de yaşanan hayvan katliamlarına değinen Kavuncu, “Utanacağız bir kanunu neden çıkardınız. Günlerce, gecelerce tartıştık. Ne yetkililerden ne de belediyeden tek bir kelime duymadık. Adeta dilsiz olmuşlar. Konuyla ilgili tek açıklama duymadık. ‘Çıkaracağınız bu kanunun sonucu buralara gider’ demiştik. Kimin yaptığı belli olmayan katliamlar yaşanır. Ve başladı. Gebze’de, Ümraniye’de hayvanlar katledilmeye başladı. Bu kanunu ateşle savunan iktidar kanadından ise tek bir cümle yok. Çünkü çıkardıkları kanundan dolayı büyük utanç içerisindeler.” şeklinde konuştu. 

“Bu kadar kurnazlığı görmedim”

Tüketiciyi Koruma Kanunu’na dair 11’inci ve 12’inci maddelere İYİ Parti olarak şerh koyduklarını hatırlatan Kavuncu, “Trendyol’a yönelik çıkmış bir madde. Bir ek yapılmış ama ben hala çözemedim. Pazar payı yüzde 20’nin üzerinde olan firmalara fazla lisans ücreti uygulanacağı söyleniyor. Buraya kadar problem yok ama maddede getirilen ekte ‘Pazar payı yüzde 20’nin altı veya üstü olan firmaların yüzde 15’i kadar yukarı çıkma olursa bunu dikkate almayacağız’ deniliyor. Böyle bir kanun maddesi olabilir mi?  ‘Yüzde 20 pazar payınız varsa, bunun yüzde 15’i 3 puan yapıyor, yani yüzde 23’e kadar pazar payına sahip olursanız, biz sizi yüksek lisans ücreti kapsamına almayacağız’ deniliyor. Bu 3 puan neden ekleniyor? Akıllara ‘Malum firmanın pazar payı yüzde 21 mi’ sorusu geliyor. Bu kadar kurnazlığı ve bu işten anlayanları iş bilmez yerine koyacak tavrı bugüne kadar görmedim” diye ekledi. 

Kalıcı yaz saati uygulaması

Kalıcı yaz saati uygulaması çerçevesinde 4.5 milyar liralık bir tasarruftan bahsedildiğini kaydeden Kavuncu, “Bu tasarrufu nasıl elde ettiğimizi görmüyorum. İstanbul’da bizim evde sabah 5’te hayat başlıyor. 8’e kadar bütün odaların ışıkları açık. Bu nasıl bir enerji tasarrufu? Amaç nedir, hedef nedir anlaşılır değil. Yıllardır bir kişinin inadı yüzünden milletimiz büyük bir mağduriyet yaşıyor. Bir kez daha sesleniyorum; gelin bu uygulamadan vazgeçin. Gelin dünyanın diğer modern ülkeleri gibi eski uygulamayı hayata geçirelim” diye ekledi. 

Kavuncu, basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bilginize sunar, iyi çalışmalar dileriz.